PUNK’IN KRALİÇESİ

1970’lerde İngiltere’de doğan punk akımı, müzik eğilimi olmaktan çok öteydi. Dönemin ekonomik ve sosyal şartlarına, gelenekçiliğe zıt giden bir kitlenin dışavurumu genel moda anlayışının değişmesinde de etken olmuştu. İngiliz kraliyetinin ağırbaşlılığı, asilliği ile dalga geçercesine kolalı yakaları, dantelaları, cici çocuk imajlı takım elbiseleri kesip-biçip sonra da çengelli iğnelerle tutturarak modaya da el atan bu kitlenin en ön sıralarda yer alan ismi ise hiç kuşkusuz ‘Vivienne Westwood’’dur. 8 Nisan 1941’de Vivienne Isabel Swire olarak İngiltere’de doğan ve gençlik yıllarından beri kendi kıyafetlerini diken Westwood öğretmen olarak devam ettiği hayatında ilk evliliğinin son bulması ile 1965’te kalbini Malcolm McLaren’a kaptırır. İlerleyen zamanlarda ünlü punk grubu Sex Pistols’ın menajeri olarak karşımıza çıkacak olan McLaren’la beraber kiraladıkları ilk dükkan Let It Rock’da (1971) günün modası ile alakasız şeyler satmaya başlarlar. Daha sonraları ‘Too Fast To Live Too Young To Die’ olarak adı değişen bu dükkanda Westwood Rock’n Roll tarzını kendine özgü tasarımları ile sergiler. Son kez ‘Sex’ olarak adı değişen (müdavimlerinin ‘End Of The World’ dediği) mağazaya bir gün üzerinde ‘I Hate Pink Floyd’ yazılı tişörtü ile içeri giren John Lydon (Johnny Rotten) ile yeni bir dönem başlar. Grubun temellerinin atılmasına ev sahipliği yapan ‘Sex’ ve Westwood da bu kült akımdan iyice etkilenmiştir. Peroksit sarısı kirpi gibi saçları ile de dikkat çeken Westwood; eşcinselliğe vurgu yapan pantolonlar, üzerlerinde saldırgan, dönemin politik değerlerine hitaben sloganlar yazan tişörtlerle (”I’m not a terrorist. Please don’t arrest me” gibi) iyice sesini duyurdu. Westwood 70’lerin sonunda Mclaren’in menajerliğini yaptığı New York Dolls ve Sex Pistols gibi grupların sahne kostümlerini tasarladı. Rotten’ın giydiği yırtık İngiliz bayrağı tişörtü ise içlerinde en çok ses getirendi hiç şüphesiz. 1979’da ilk koleksiyonu olan The Pirates (Korsanlar) salaş, züppe bir sokak modasını andırıyordu. İlk defilesini de 1981’de The Pirates ile yaptı. Sex Pistols’ın Anarchy in the UK turunda -19 konserinden sadece 3’üne izin verilen dönemlerde- Punk’ı ön planda tutmayı başaran ve Punk’ı giyinmenin dinlemekten daha kolay olduğunu iddia edercesine tasarımlarına devam eden başarılı modacı 1992 yılında Kraliçe Elizabeth tarafından “Officer of the British Empire” unvanıyla şereflendirildi. Vivienne Westwood “Düşünmek, sorgulamaktır. Aksi takdirde herkesin yaptığını yapmak zorunda kalırsınız ki, bu da yaratıcılık değildir. Ben başkalarının düşünemediklerini düşünmeye çalışıyorum’’ diyor… Yaratıcılığının özgürlüğünden kaynaklandığını vurgulayan Westwood renkli ve isyankarca dikilmiş saçları, çengelli iğnelerle tutturulmuş deri ceketi ve dar pantolonuyla kalıplaşan punk imajını İngilizliğin sembolü haline getirmeyi başarmıştır. Günümüz de Vivienne Westwood Gold Label ve Vivienne Westwood Red Label markalarının sahibi ve yaratıcısı Westwood’un koleksiyonlarını takip etmek için www.viviennewestwood.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Tanrı kraliçe Westwood’u korusun.

ayy bi an tırstım resmi görünce..
hımm çok ilginç
(: sağol ^^

hımm ilğinç sağol cnm (: